üdopara

31 Aralık 2015 Perşembe

2015'te Ne Olmuştu!




"Bugünün değerini anlamadan yarını bekleyen bu insanlar, dünün geçtiğini ve yarının belki de hiç gelmeyeceğini düşünemiyorlar."  Douglas Burton

Gece yatağa yattığınızda, uykuya dalmadan hemen önce başlarsınız ya düşünmeye, işte öyle bir şey geçen yılı gözden geçirmek. 

Zaman içinde, derinliklerinde kaybolduğum olayların kapımı tekrar çalması gibidir. Bu süreçte anılar zihnimin davetsiz misafirleridir. Ölümsüzleşen anıların birer birer ve hızlıca zihnimi yoklamasıdır: bir yılı gözden geçirmek.

Neler mi oldu?  2015 yılını ve onun bana getirdiklerinin neler olduğunu buyrun birlikte gözden geçirelim.





SOGLA | FİKİRLERİN SOSYAL GİRİŞİME DÖNÜŞTÜ(RÜLDÜ)ĞÜ AKADEMİ 


2015 yılı benim için sorunlu başladı. İş yerindeki sıkıntılar had safhadaydı. Bunun yanı sıra güzel şeyler de oluyordu. SOGLA'nın çalışmalarından olan SOGLA AKADEMİ'ye katılmaya hak kazanmıştım. Özetle: Sosyal girişimcilik konusunda bir eğitimdi. İnsandan yola çıkıp sistemleşip insana ulaşan girişimlerin 'yaratıcı ve görsel öğrenme' ile ele alan bir eğitimdi. Maalesef iş yerindeki sıkıntılardan dolayı eğitimin tamamına katılamadım ve mezun olamadım. 

Eğitimle ilgili yazdığım blog yazısına buradan ulaşabilirsiniz. 

BLOG YAZILARI VE YAŞANAN TALİHSİZ OLAYLAR


Bu yıl fazla hareket etmekten ve sosyal sorumluluk çalışmalarından zaman bulup da yeterince blog yazamadım. Hala yazılması gereken blog başlıkları var aklımda: Kaş Tatili, Sosyal Sorumluluk Projeleri Kongresi, Almanya-Belçika-Hollanda gezisi vb. Fakat bunun yanında bazı konularda yazılar yazarak düşüncelerimi kaleme almaya çalıştım. Bu yazılar ise şu şekildedir.

Geçiş Dönemi: Adım atmanın, değişiklik yapmanın, rahat alanı bırakıp mutlu olduğumuz hayat için mücadele etmemiz gerektiğini konu alan bu yazımın tamamına buradan ulaşabilirsiniz. 

Yimirta Rock Challange: Ablamın facebookta beni eklediği, birbirini challange yaparak yumurtanın binbir çeşidini yaptıkları bir grup vardı. Ablam bana meydan okudu ve ben de üşenmeden bir video hazırladım. Buyrun buradan izleyebilirsiniz. 
#özgecanaslan | SUÇLU KİM?: Bildiğiniz gibi Özgecan vahşice katledildi. Özgecan özelinde kadına şiddet, kadın cinayetleri ve kadın hakları gündeme geldi. Suçlunun kim olduğunu sorguladığım blog yazıma buradan ulaşabilirsiniz.  Özgecan olayıyla ilgili ayrıntılı bilgiyi ise buradan edinebilirsiniz.

Suruç Katliamı: 2015 yılında benim en çok etkilendiğim olaylar arasında Suruç katliamı da yer alıyor. Olay Suruç ilçesindeki eylem esnasında patlamanın yaşanması ve onlarca 'can'ın ölümüne neden olunmasıydı. Beni etkileyen kısım ise eylem yapma hakkının ölüm ile cezalandırılmış olması ve sonrasında bu durumun zıt kutupları birbirinden iyice uzaklaştırmasıdır. Ülkemizde herkesin aynı düşüncede olmasının beklenmesi gibi absürd bir ütopyanın olması söz konusudur. Ölümlerin olduğu sistemleri destekleyemiyorum. Yaşamak varken öldüren hiçbir sistemi savunamıyorum. İnsanım ve hissiz gibi davranamıyorum. Hissediyorum ama çözemiyorum. Fillerin kavgasında çimen olarak her an ezilme korkusuyla bekliyorum. Doğru zaman ve doğru yerde benim de sonumu 'rahatlıkla' getireceğinin de farkındayım. Bir çimen fillerin kavgasını ne kadar durdurabilirse, o kadar etkin hissediyorum kendimi. Suruç Katliamı ile ilgili bu post beni çok etkilemiştir. Ayrıca buradan ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.

Karaya Vuran İnsanlık (Göçmen Sorunu): Eylül ayının başlarında, hepimizin zihinlerine kazınan bir fotoğraf yayımlandı. Yunanistan'a göç etmeye çalışan göçmenlerin olduğu botun alabora olması sonrası 1buçuk-2 yaşlarında bir çocuğun kıyıya, sahile vurmuştu. Bu fotoğraf Suriye savaşı ile orta doğuda yaşanan sorunların gündeme gelmesine ve insanların yaşama hakkının üzerine savaşın etkisine dikkat çekmiştir. Hergün caddede, sokakta, mahallemizde, AVM önlerinde, sanat galerisinin yansıyan duvarında, EGO araçlarının eksozlarında... her yerde göçmenlere rastlamamız mümkündür. İnsanlığımızı her gün sorgulamamız için kıyıya vuran insanlığın fotoğrafına buradan ulaşabilirsiniz. 

anKARA Katliamı: Sırbistan'da gençlik değişimi projesindeyken Türkiye'de bir diğer katliam meydana geldi. Kim yaptı? Niçin yaptı? tartışmalarına hiç girmeyeceğim fakat 2015 yılında beni en çok etkileyen olaylardan birisi olarak hafızama kazındı. İlgilenenler patlama anı ve sonrasını sansürsüz olarak youtube'dan bulup izleyebilir. Hatta izleyin. 100'ün üzerinde insan katledildi. Arasında mesai arkadaşlarım olanlar da vardı.

BEŞİKTAŞ MAÇLARI


Bu yıl, önceki yıllardan farklı olarak Beşiktaş'ın maçlarına gitme fırsatım oldu. Hem de çokça... Maçların Ankara ve Konya'da oynanması neticesinde Mansız ve Gökhan'la bir çok maça gittik ve gittiğimiz bütün maçları kazandık. Hatta 5 tane attığımız maçlar da oldu.

UZAK DOĞU MACERASI | KARS KEŞFİ 


En uzağa gittiğinde, uzaklık kavramın değişecektir!
2015 yılının en 'çılgın' olayı, 25 saat gidiş ve 25 saat dönüş olmak üzere 50 saate yakın trenle yolculuk yaparak Kars'a gidip İnci Seda'yı görmemdi sanırım.
Kışın ortasında, en soğuk dönemde çıktığım bu yolculukta mevsimlerin değiştiğini görüp, soğuk diyardaki sıcak insanlarla sohbet etmenin tadını tattım. En önemlisi kendime yolculuk yaptım.

Kars, yani uzak doğuya seyahatimin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

M., BİR AŞK HİKAYESİ
2015 yılı Mart ayında bana 'aşk' sürprizi yaptı. Midye tavacıda başlayıp kokoreç ile alevlenen bu aşkta içimi: sevmek ve sevilmek, güven, kıskançlık, sıcaklık, destek, gelişim, paylaşım, seyahat, sürpriz ve tarif edilemeyecek bir çok tat, renk ve doku sarmaladı. Bir paragrafın değil anlatmaya, özetlemeye yetmeyeceği bir ilişki yaşadım. Abant'tan Ayvalık'a, projelerden eğitimlere bir çok seyahat, zor zamanlarda ince ruhla işlenen sürprizler (çikolatalar, nostalji paketleri, bıyıks, mühendis kupası peynir şarap ...), en anlamlı doğum günü sürprizi, Ankara'ya gelişler, İstanbul'a gidişler. 

Hangi birini anlatsam, mutlulukla anlatacağım anılarımın olduğu, yüreği kocaman bu kişiyle, M.'le ilişkimizi maalesef 2016 yılına taşıyamadık.  

İSTANBUL ZİYARETLERİ 


2015 yılı benim için İstanbul-Ankara arasında mekik dokuma yılı oldu. Ablam, Yavuz-Zeynep ve M. bu ziyaretlerimin baş aktörleriydi. Yaptığımız sabah kahvaltıları, Bebek'te üç-beş tur atmalarımız efsaneydi. Ciddi ciddi İstanbul'a taşınmayı düşündüm. Hatta ufaktan girişimde bile  bulundum  ama başarılı olamadım. İstanbul'un üç yakasında oturan bu değerli insanlarla ortak plan yapmakta ne kadar zorlandığımı da eklemem gerekiyor. Bazen krizler bile yaşandı. Buna rağmen İstanbul'un ilk defa sıcak hissettirmesi benim için ilginç idi.

ELVİN MİLA 1 YAŞINDA


Bu sene, Elvin Mila 1 yaşına bastı. Onun Beşiktaşlı olması için doğum günü hediyesini beşiktaş tulumu olarak aldım. Doğum günü öncesinde ilginç anlar ve bazı krizler yaşansa da bizim için önemli bir tecrübe oldu. Doğum günü için hazırlana malzemeler ise taktire şayandı.

GENÇ MÜHENDİSLERLE TOPLANTILAR


Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası ile bir çok platformda çalışmalarımı devam ettirdim. Elimden geldiği ölçüde de katkı sağlamaya çalıştım. 5000 Metalurjist Aranıyor kampanyasını başlatıp 750'ye yakın metalurjistin formu doldurması sonucunda onlardan beklentilerini dinledim. Benim için çalıntı gözlerle olaya dışarıdan bakmam açısından önemli bir çalışmaydı.
Bunun yanı sıra Genç Mühendislerle her salı günü buluşmaya çalıştık. Ankara'da bir araya gelerek birlikte neler yapılabilir konuşulmaya çalışıldı. Güzel paylaşımların ve arkadaşlıkların geliştiği bir ortamdı dyebilirim.

İTALYANCA
Cristina (İtalya) ile tanıştıktan ve onun Allora, Allora demesinden etkilenerek ben de İtalyanca çalışmaya başlama kararı aldım 2015 yılında. Hatta bunun için bir gramer kitabı ve bir sözlük alıp kendi kendime çalışmaya başladım. Bebek adımlarıyla ilerlediğim için halen İtalyanca'nın 'i'sinde hissediyorum kendimi ama bu sene umudum var, İtalyanca konusunda belirli bir aşama kaydedeceğim.

O DAHA ÇOCUK KAMPANYASI


2014 yılının Eylül ayında büyük bir hevesle katıldığım, inandığım O Daha Çocuk kampanyasında 2015 yılında koordinatör olarak yer aldım. Bir çok eğitim, çünkü çocuk etkinliği ve toplantıya katılıp bir çok değerli insanla paylaşımda bulundum. 2016 yılında yaptığım planlarım ve kararlar neticesinde maalesef koordinatör olarak yer almayacağım bir çalışmadır. Fakat gönüllü olarak hep burada ve yardıma hazır olarak bekliyor olacağım.

Kampanya hakkında daha önceden yazdığım yazıya buradan ulaşabilirsiniz. 

aktiF-İz GENÇLİK TOPLULUĞU 


2015 yılında da aktiF-İz Gençlik Topluluğu ile çalışmalarıma devam ettim. 2011 yılında kurduğum bu oluşumda 2014 yılına kadar başkanlık yapıp 2014-2015 yılında başkanlık görevini potansiyeli en yüksek gönüllüye devredip yönetim kurulu üyesi olarak çalışmalarda yer aldım.
aGT benim bir laboratuvarım, sosyal analiz ve sistem geliştirmesi yaptığım bir ortamdı. Yeni sistemden istediğim etkileri alamadım. Fakat sorumluluk paylaşımındaki ısrarım sonucunda 2015 yılında aktiF-İz'de daha çok gönüllülerin 'kendi kendilerine' sorumluluk almaları için onlardan hareket bekledim. Bunun yanı sıra çalışmalarıma devam ettim. Kabul edilen HAFA projesini organize ettim, aktiF-İstlerin organize ettiği origami, serbest kürsü, farkındalık atölyesi vb. aktivitelere katılım sağladım. Yaygın eğitim ile ilgili proje yazımı gerçekleştirdik. Sırbistan'daki Chance Takers Future Makers projesine ortaklık sağlayıp semi-group leader olarak 5 kişilik ekiple projeye katıldım, SSPKONGRE-II'yi hiç hibe almadan, mevcut imkanlarla organize ettim ve son olarak Aralık ayında, bebekliğini ve çocukluğunu gördüğüm aktiF-İz Gençlik Topluluğu Yönetim Kurulu'ndan ayrıldım.

Gönüllü olarak çalışmalara devam etmeyi planlıyorum. aktiF-İz Gençlik Topluluğu ile ilgili bilgilere buradan  veya web sitesinden ulaşabilirsiniz.

HAFA PROJESİ


2015 yılında uyguladığım tek gençlik değişimi projesi HAFA | Happiness is NOT far away - Mutluluk İçinde AB Erasmus+ KA1 projesi oldu. Organize etmekte en çok zorlandığım projelerden birisi oldu. Temeli felsefik bir düşünceye: İnsanların mutlu olmasının aslında o kadar zor olmayacağına dayanmaktaydı. Dolayısıyla bir felsefeyi takip etmek ve düşüncesel bir sorunu çözmek, somut bir sorunu çözmekten (örneğin sokakta yaşayan insanların karınlarını doyurmaktan) daha zordu.
Bu zorluğa bir de gönüllülerin yönetimi, ortakların yönetimi, genel sekreterlik, içerik üretme, organizasyon yapma, lojistik ve mali yönetim eklenince, tadına doyum olmaz zorluklara gebe olduğunu gösterdi.
Bu kadar zorluğu bir şekilde göğüsleyebilmeme rağmen ortaklardan büyük goller yediğim bir proje oldu. Amacına ulaşıp ulaşmadığı tartışılsa bile deneyimsel yönü ve öğrenmesi çok yüksek bir projeydi.

Proje hakkında ayrıntılı eleştiri ve yaşanılan olaylara buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca proje fotoğraflarına facebook sayfasından gözatabilirsiniz.

TCDD 3G EĞİTİMİ 


TCDD'de mühendis olarak çalışmaya başlayalı 4 yıl olmuştu. 2015 yılında 2. kez eğitime katılma şansı verdiler. Eğitim bizim bildiğimiz yaygın eğitim metotlarıyla uygulanan eğitimlerden çok farklıydı. Örgün eğitim tarzında ilerleyen ve bazen interaktif hale gelen bu eğitim benim için kafamı toplamam açısından önemliydi. Akçay'da katıldığım bu eğitimden sonra Akçay (Balıkesir)'dan Tokat'a otobüsle 16 saatte gitmem ise  benim için ayrı bir maceraydı.

MESLEKTE İLK YILLAR 




Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası ile yaptığım bir diğer faaliyet Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'ndeki Meslekte İlk Yıllar etkinliğiydi. Üniversite öğrencilerine mesleğe atıldığımız ilk yıllarda neler yaşadığımızı anlatanlardan birisi olduğum bu etkinlikte yaygın eğitim sistemlerini kullandım. Değişik bir tecrübeydi. 

TÜRKİYE GENEL SEÇİMLERİ

Ben kendi dünyamın küçük faaliyetleriyle meşgül iken Türkiye'yi ve 84 Milyon insanı etkileyecek bir çalışma yani Türkiye Genel Seçimleri 7 Haziran ve 1 Kasım tarihlerinde yapıldı. 7 Haziran sonucunda hükümet kurulması için koalisyon veya tekrar seçim seçenekleri mevcutken bürokratlar tekrar seçimin gerekliliğini savundu ve 1 Kasım tarihinde yapılan seçim ile AKP Türkiye'nin 4 sene boyunca yönetiminden sorumlu olacak hükümet olarak seçildi.

Seçim süreci siyasi yapının anlaşılması, seçimin önemi ve insanların psikolojisi konusunda fikir edinmem açısından ilginç bir tecrübeydi.

Seçimlerle ilgili ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. 

EGE KIYILARI TATİLİ 


2015 yılının başlarından itibaren, büyük olasılık bir önceki yıl gidilen harika kampların da etkisiyle, kamp kamp diye tutturmuştum. Ancak Temmuz ayının ortasına nasipmiş. Araba ile ege kıyılarını gezip çadır kurma fikrimi paylaştığım Ali ve Hüseyin'in, son dakika Yağmur'un da fikrime ortak olmasıyla hayata geçirilen, güzel bir tecrübeydi.
Ankara'dan yola çıkıp İzmir'de Cristina ile buluşarak başladığımız. Sonrasında Karaburun, Ilıca, Marmaris, Fethiye gibi gitmeyi çok istediğimiz yerleri ziyaret ederek, çadır kurarak devam ettiğimiz bu kamp benim unutulmazlarım arasında yer aldı.

Kamp ile ilgili yazdığım yazıya buradan ulaşabilirsiniz. 

MANSIZ'DA EVLENDİ MK :( 


Gün geçmiyor ki acı haber almayayım. 2014 Yavuz'un kaybedildiği yıl olarak tarihe geçmişti, 2015 ise Mansız'ın evlenerek kaybedildiği yıl olarak tarihe geçti.

Şaka bir yana, 1999 yılında tanıştığım, arkadaştan öte, gerek dost, gerek akıl hocası olan ve her zaman beni destekleyen, yeri geldiğinde sonuna kadar eleştiren Mansız, kendisine en uygun birisiyle evlendi. Kaç yıllık ev arkadaşımı kaybetmenin üzüntüsünü yaşamıyor değilim içten içe... 

AYVALIK GEZİSİ
Sanırım benim için 2015 yılı gezi yılı oldu. Her tatili, her iznimi kültürel etkileşim, yeni yerler görme ve yeni insanlar tanıma adına fırsata çevirdim. Bunlardan en önemlilerinden birisi Ayvalık seyahatidir. Ön yargılarım fazla olarak gittiğim Ayvalıkta beklentilerimi aşan güzellikte bir tatil yapma şansı elde ettim. Tabi ki bu konuda M.'in seyahatlerdeki uyumunun, zevklerinin ve eğlenceli kişiliğinin büyük etkisi vardı.

Ayvalıktaki tatil ile ilgili ayrıntılı yazıya buradan ulaşabilirsiniz. 


DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZLERİ 









Her sene, doğum günümde, doğum günü kutlama krizi yaşanmasa olmaz zaten. Doğum günümde nasıl bir ruh halinde olduğunu önceki blog yazımda bahsetmiştim. Buna rağmen başarısız ve başarılı sürpriz doğum günü kutlamalarına maruz kaldım. Tabi olayın baş kahramanı genellikle ablam oluyordu.

Bu sene de öyle oldu. İşi çok zora sokmamak için doğum günümden hemen önceki hafta sonu İstanbul'a gittim. Ablam benim geleceğimi biliyordu ve bana sürpriz hazırlamış. Hatta olaya M. ile Fatih'i de katarak ve hepsinin 'bayağı' çabalaması ile fasıl organize edilmiş. Ne kadar eğlenip, ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. İstanbulda görmekten mutlu olacağım hemen hemen herkes oradaydı (Ablam, M., Yavuz, Fatih ve tabi ki görmekten mutluluk duyduğum Elif ve Gizem).

Hemen sonrasında hayatımda aldığım en anlamlı hediyelerden birisini 1 Eylül günü aldım. M. benim adıma Aynebilim Aşevi'ne bağış yapılmıştı. Fotoğrafı görünce resmen gözlerim yaşardı. Buyrun buradan siz de bakabilirsiniz. Ankara'da yapılan ve artık sürpriz olmamasına sevindiğim, sevdiğim kişilerin bir araya gelmesine vesile olan doğum günü konulu buluşmamız da yıla damgasını vuran anlardandı.(Mansız, Ali, Şule, M. ve Asuman).

Ablamın doğum gününde bu kez duygulu anlar yaşadım. Ona duygularımı aktaran küçük de bir video yaptım :) Buradan izleyebilirsiniz. 

CEMALİ'NİN EV ARKADAŞI OLMASI

Mansız'ın evlenmesinden sonra ev arkadaşımın kim olacağı düşünceleri kafamdayken Cemali'nin çeşitli nedenlerden dolayı evini değiştirmesi gerekiyordu. Tesadüfen iş yerine ve okuluna yakın olan bizim evde kalma talebini olumlu bulduk. 3 ayı aşkın şekilde aynı evde kalıyoruz ve hızlı uyum sağladığını söyleyebilirim. Bir ara ziyarete gelin :)

KAŞ GEZİSİ 


2015 yılında hep daha önce hiç gitmediğim yerlere gittiğimi fark ettim. Bunlardan birisi Kaş-Antalya idi. Ablam ile 4 günlük yaptığımız planda, önce çadırda, daha sonra arabada uyuyarak, iki kardeşin yaşayacağı sıkıntıları yaşayarak bir tatil geçirdik. Anılarımı yokladığımda, özellikle kanyonda ilerlememiz ve Kaputaş Plajı öne atıyor kendini. 


TIME TO MOVE 




Geçen senenin sonlarına doğru Proje Simulation eğitimi(etkinliği yapmıştım) vermiştim/yapmıştım. Bu sene ise ILA ile Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nin ortaklaşa organize ettiği Eurodesk'in Time To Move haftası kapsamında gençlik çalışmaları bilgilendirmesi gerçekleştirdim. Eğitimler/seminerler/söyleşiler konusunda belirli bir aşama kaydettiğimi gözlemleyebiliyorum. Fakat tabi ki yeterli seviyeye henüz ulaşamadım.
Etkinlikle ilgili buradan ve facebook sayfasından bir ilgili görsellere ulaşabilirsiniz.


CHANCE TAKERS FUTURE MAKERS | YOUTH AGAINST UNEMPLOYMENT PROJESİ 




It comes NATURally Projesine geçen sene katılmıştım. Projenin en önemli çıktılarından birisi, Chance Takers, Future Makers Projesi oldu. It Comes Naturally projesi katılımcıları bir araya gelerek kendi projesini yazdı ve uyguladı. 

aktiF-İz Gençlik Topluluğu adına biz de ortaklık sağladık. 2015 yılında, yurt dışında katıldığım ilk ve son proje oldu. Proje konusu olan Avrupa'daki genç işsizliğiyle bağlantılı olarak proje sonrasında neredeyse işsiz kalıyordum. 

Yeni olarak öğrendiğim çok fazla şey olmamakla birlikte arkadaşları görmek ve onlarla hareket etmek beni her zaman mutlu ediyor. 

Bu arada, bu proje aslında ilginç bir olaya da vesile oldu. Lisede birlikte okuldan atıldığım, yılların eskitemediği dostluğumuzun olduğu Murat Can da Sırbistan'a geldi. Hem de sadece hafta sonu için. Birlikte zaman geçirmek güzeldi. 


THY İLE YAŞANAN SIKINTI



Bu konuda detaylı bir blog yazısı da yazmayı planlıyorum ama konuyu özetlersek: 
Chance Taker Future Makers projesi kapsamında Sırbistan'a gitmek üzere uçak biletimi Ankara çıkışlı olarak ve Belgrad'a İstanbul üzerinden aktarma yaparak, gidiş-dönüş şeklinde almıştım. Toplamda 4 bağlantılı (sıralı) uçuşum olduğunu ilk aşamada buraya not düşeyim.

İlk uçağım sabah 4.15'de. Ben de erkenden havaalanına gitmek için 2:45'te Belkoair Airport Shuttle'ları beklemeye başladım. (Sabah) 3'te kalması gereken servis 3:15'te kalktı ve havaalanına 3:45'te ulaştı. Bu da cepte!

Online check-in işlemi de yapmıştım. Bu da cepte!

Uçak ilk olarak İstanbul'a uçacak(yani domestic flight kategorisinde), bu da cepte!

Doğrudan Kontuar'a yöneldim. Bavulumu verip uçağa geçmek için, fakat giderken ekranlarda 'GATE CLOSED' yazısı dikkatimi çekti. Sonra yanlışlık vardır diye düşündüm. Bana kapının kapandığını, biletin değiştirilmesi gerektiği söylendi. Yeni bilet için bilet ofisine gittiğimde ise yeni biletin 1.200 TL olacağı belirtildi.

Çünkü bir uçuşu kaçırdığımda sıralı uçuşlardan diğerlerini yakalasam dahi bu hakkımı kullanamazmışım.

Kapıların yarım saat önce (check-in için kontuarlar değil, bildiğiniz uçağa yolcuların alındığı kapıların) kapatılması neticesinde bütün uçuşlarım iptal oldu ve ben yeniden bilet almak zorunda kaldım.

Almanya'ya gitmeden hemen önce, THY'nin sabah ilk uçuşuna göz gezdirdiğimde, aynı durumun yaşandığını fark ettim. Kapıları yurtiçi uçuşlarında yarım saat öncesinde kapatıyorlar. Boardingpass üzerinde 15 dk kalanın zamanı yazmasına rağmen!

Bu konuda yakın zamanda dava açmayı planlıyorum!

Neyse bu konu derin mevzu, isterseniz buradan o gün çektiğim videoyu izleyebilirsiniz.

TESİSLER VE LİMAN SİPARİŞ ŞUBESİ'NDEN => MERKEZ YAPIM İHALE KOMİSYONU ŞUBESİ'NE TRANSFER

2015 yılının hayatıma kazandırdığı en önemli değişimlerden birisi ise iş yerindeki şubemin değiştirilmesidir. Önceki şubemde maruz kaldığım 'mobbing' sonucunda verdiğim dilekçeler, bir yıllık iznim sonrasında yerimin değiştirilmesine vesite olmuştur. Önceki şubedeki arkadaşlarımla aramın çok iyi olmasından dolayı bu değişiklik bana buruk bir sevinç yaşatsa da yeni şubemdeki ortam, çalışma sistemi ve yeni müdürümün çalışma dinamiği yüksek birisi olması, çalışma huzuru açısından doğru yere geldiğimi göstermektedir.

NİHAL'İ MERSİN'DE ZİYARET 



Mersin ve Adana'ya daha önce gitmeme rağmen bu sene, M. ile tekrar buraları ve tanıdığıma mutlu olduğum arkadaşı Nihal'i ziyarete gittim. Huzur bulduğum ve sürekli hayalini kurduğum, sahil kıyısında, insanların ve google maps'in ulaşmakta zorluk yaşadığı, kumsalına masa-sandalye atılıp eşsiz gün batımını izlediğimiz bir yerde, hayatımda ilk defa yengeç yedim. Kısacık bu ziyaret, beklentilerin üstünde etkideydi.

II. ULUSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ KONGRESİ  


SSPKONGRE kısa adıyla anacak olduğum, geçen sene birincisi yapılan bu çalışma, benim için bu sene de önemini korudu. 2 defa projelendirip hibe programlarına sunmama rağmen, ikisinden de red yemiş olmasına rağmen fikrin etkisine inandığım için 2015 yılının ilk aylarından itibaren  SSPKONGRE-II'nin zeminini oluşturmaya başladım. Eylül ayında ivmelenen bu çalışmayı Aralık ayında hayata geçirdim. Bu süreç bana bir çok açıdan artı değer kattı.

SSPKONGRE'nin önemi, etkisi ve bir çok açısı hakkında ilerleyen aşamalarda paylaşımda bulunmayı planlıyorum ama sizler arzu ederseniz web sitesini ve/veya facebook sayfasını inceleyebilirsiniz.

ALMANYA KONSOLOSLUĞUNDAN 1 YILLIK SCHENGEN VİZESİ


2015 yılında, 'oley lan, süre lannnn!!!' diye sevindiğim olay, geçen seneki tatilime benzer bir tatili Almanya-Belçika ve Hollanda arasında ayarlayıp vize başvurusunda bulunduğumda Almanya Konsolosluğunun 1 yıllık Schengen Vizesi vermesidir. Oysaki her ülkede 2 gece konaklayacaktım. Çok mutluyum. Bir sene boyunca artık ucuz bilet arama maratonu başladı :)

ALMANYA-BELÇİKA-HOLLANDA GEZİSİ



Geçen sene Macaristan-Avusturya-Çek Cumhuriyeti üçgenine bir seyahat gerçekleştirmiştim. Buradan ilgili yazıma ulaşabilirsiniz.  Bu sene ise rotamı Almanya-Belçika-Hollanda üçgenine çevirdim. Yine, sonraki blog yazılarımda ele alacağım bu konu 2015'in en bomba gezilerinden birisiydi. Tek başıma çıktığım bu yolculukta kendimi düşüncelerimin durgunlaşmasına, sakinliğe, tarihe, hissetmeye ve kendime gelmeye bıraktım ...

Her ülkede, oranın kendine has özelliklerine göre güzelliklerini tatma şansım oldu. Bu kez duygularımdaki farklılık şu şekildeydi. Yurtdışında yaşayacaksam mutlaka iyi bir statüde çalışmalıyım. Çünkü insana değerin maksimum olduğunun düşünüldüğü Avrupada aslında evsizlere ve 'yabancılara' ön yargılı ve acımasız. Tamam yardımseverler ama daha çok ben merkezli ilerliyorlar. Neyse uzun uzadıya ele alacağım bu konuyu sonraya bırakıyorum.